Üniversitemiz Karadeniz Kültür ve Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Ermeni Meselesi; 1915 Olaylarının Dünü-Bugünü” konulu panelde Ermeni Meselesi başlığı altında 1915 olaylarının iç yüzü konunun uzmanları tarafından gözler önüne serildi. Küresel Ermeni lobilerince sözde soykırımın başlangıcı sayılan 24 Nisan 1915 olaylarının gerçek yüzüne projeksiyon tutan akademisyenler konuyu Üniversitemizde enine-boyuna masaya yatırdı. Trabzon Üniversitesi (TRÜ) ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğretim üyelerinin birlikte gerçekleştirdiği sunum ve anlatılarla sözde Ermeni soykırımının, tehcir politikalarının ve manipülatif propagandaların tutarsızlığı, gerçek veriler ve somut deliller eşliğinde ortaya konuldu. Konuşmacılar, Kurtuluş Savaşı yıllarında devlet kurma emelleri doğrultusunda Osmanlı’yı sırtından hançerleyen Ermenilerin bugün de dezenformasyon ve kirli küresel propagandalardan başka bir argüman kullanmadıklarını dile getirdiler. GÜÇLÜ GENÇLİK GÜÇLÜ GELECEK Fatih Yerleşkemiz içerisindeki Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelde moderatörlüğü Fatih Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Akpınar üstlendi. KTÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden Prof. Dr. Hikmet Öksüz ve Prof. Dr. Uğur Üçüncü ile Üniversitemiz İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Nurettin Çakıcı sunumlar yaptı. Panelde Prof. Dr. Öksüz “Ermeni Terörü ve Propaganda” konusundaki tespitlerini paylaşırken, Prof. Dr. Üçüncü “Sevk ve İskân Kanunu Bağlamında Ermeni Meselesi”ni ele aldı. Dr. Öğr. Üyesi Çakıcı ise “Ermeni Meselesinin Tarihsel Arka Planı”nı anlattı. Prof. Dr. Akpınar açılış konuşmasında, “Tarihi anlamak salt geçmişi öğrenmek değildir; geçmişten geleceğe projeksiyon tutmaktır. Diaspora çalışıyor. Biz çok daha güçlü bir gençlik yetiştirmek zorundayız” dedi. İlk olarak söz alan konuşmacı Dr. Öğretim Üyesi Nurettin Çakıcı, 1915’te vuku bulan Ermeni olaylarında Batı devletlerinin kışkırtmaları, 1789 Fransız İhtilali ve 1878 Berlin Antlaşması’nın etkili olduğunu belirterek, “Türk-Ermeni ilişkilerinin kırılmasına yol açan olay Berlin Antlaşması’dır. Osmanlı İmparatorluğu’nun doğusunda yaşayan Ermenilerin dini inançlarına saygı duyulmasını, olası her türlü tehditten korunmasını öngören maddeler yer alıyordu. Bu antlaşma Ermenilere ‘devlet kurma’ cesareti verdi. Ayaklanmalar ve isyanlar tertip ettiler. Osmanlı kimseyi sürgün etmemiştir; zaruri gördüğü için Ermenileri yine kendi toprağı olan Suriye’ye sevk etmiştir” dedi. TEHCİR YOK, SOYKIRIM YOK Bazen küresel algıların bilimsel olguların önüne geçtiğini belirten Prof. Dr. Uğur Üçüncü, “Sevk ve İskân Kanunu durup dururken çıkarılmamıştır. Ermeniler o dönemde tebâsı oldukları devletin karşısına geçtiler. Bulgarlardan etkilendiler; Ruslarla birlikte hareket ettiler. Çanakkale’de verilen Kurtuluş Savaşı için eli silah tutan herkesi cepheye koştuğu bir yerde Doğu’da birçok noktaya Ermeni saldırısı gerçekleşti. Devlet ilk hamleyi istişare yoluyla yapmaya çalıştıysa da netice alamadı. Sarıkamış’tan sonra bir de böyle bir ihanet söz konusu olunca devlet reaksiyonu verilmesi kaçınılmaz hale gelmişti. Bu kovuşturmanın başlangıcını sürgün olarak ileri sürüyorlar ve akıl almaz hatıralarla dramatize ediyorlar. Oysa o dönemde münferit suistimaller yargılanmıştır. Genel bir ihmal ya da tehcir ya da soykırım diye bir şey yoktur. Hiç kimse Türk tarihi boyunca soykırım diye bir kavram bulamaz” diye konuştu. BATI ERMENİSTAN KÜSTAHLIĞI Aynı zamanda Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Hikmet Öksüz ise, “Modern dönemlerde propagandayı en etkili şekilde kullanan, gerçeği ters-yüz ederek zalimi mağdur durumuna düşüren bir ırk varsa o da Ermenilerdir” dedi. Öksüz, “Çıkardıkları gazetelerde soykırım algısını yayarak Batı’nın Osmanlı’ya müdahale etmesini istediler. II. Abdulhamid’e bombalı suikast girişiminde bulundular. Asala’yı kurarak 24 diplomatımızı şehit ettiler. Devlet olunca Ülkemiz için ‘Batı Ermenistan’ tabirini kullanmaktan geri durmadılar. Bugün de kitle iletişim imkanlarını kullanarak, kısa dijital içerikler üretilerek karalama kampanyalarını sürdürüyorlar. Gençlerimizin ödevi tarihin gerçekliğini olduğu gibi, belgelere dayanarak ortaya koymaktır. Bu işin arka planının ne olduğunu kamuoyuna aktarmak bizim milli görevimizdir. Türk Milleti’nin tarih önünde veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur” dedi. Özellikle gençlerden yoğun ilgi gören panel programına Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Çimer, Prof. Dr. Hüseyin Serencam, dekanlarımız, müdürlerimiz, daire başkanlarımız, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı. Sunumlar sonunda konuşmacılara sunumları, dinleyenlere ise katılımları için teşekkür eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Çimer, panele katkı sağlayan misafir öğretim üyeleriyle Üniversitemiz öğretim üyelerine birer teşekkür belgesi takdim etti.  

Her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü, 21-26 Mart Orman Haftası ve 30 Mart Sıfır Atık Günü münasebetiyle Üniversitemizin ev sahipliğinde üç devlet üniversitesi tarafından farkındalık konferansı düzenlendi. Akademisyenlerin “gezegenin karakutusu” ve “dünyanın dibi” olarak nitelendirilen Antarktika’dan çarpıcı deneyimlerini paylaştığı konferansta yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi vurgulandı, azalan su kaynaklarına dikkat çekildi ve 100 çam fidanı toprakla buluşturuldu. Trabzon Üniversitesi (TRÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) akademisyenleri bir araya gelerek Dünya Su Günü, Sıfır Atık Günü ve Orman Haftası için ortak bir etkinlik düzenledi. Üniversitemiz Sıfır Atık Koordinatörü Doç. Dr. Nazihan Ursavaş ve ekip arkadaşlarınca hazırlanan program Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Etkinliğe Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Atilla Çimer, Prof. Dr. Hüseyin Serencam ve Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman’ın yanı sıra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Trabzon İl Müdürü Uğur Korkmaz da katıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan’ın Sıfır Atık Vakfı tarafından İstanbul'da düzenlenen "22 Mart Dünya Su Günü: Su Verimliliği Zirvesi"ne katılarak Trabzon Üniversitesi’ni temsil eden Doç. Dr. Nazihan Ursavaş, Mahmut Goloğlu Kültür Merkezindeki organizasyonda yaptığı açılış konuşmasında bu konuya değinerek, “Dünyadaki su kaynakları üzerindeki baskı her geçen gün artıyor” dedi. Dünyanın süreç olarak çevre, orman ve su gibi üç kritik temanın kesişim noktasında bulunduğunu belirten Ursavaş, “Bu süreç; sadece doğanın dengesini değil, insanlık için sürdürülebilir geleceği oluşturmanın temelini oluşturuyor. Dünya Su Günü’nün teması bu yıl buzullara vurgu yapıyor. Su kaynaklarının korunması açısından buzullar kritik öneme sahip. Son yıllarda özellikle küresel ısınma nedeniyle buzullar hızla eriyerek deniz seviyelerini yükseltiyor. Bu konu, milyonlarca insanın suya erişimini etkileyecektir. İnsanlık olarak geleceğe daha temiz bir çevre bırakmak ise çevreyi daha az etkileyecek faaliyetlerde bulunmaktan geçiyor. Özellikle, bu yıl Sıfır Atık Gününün de teması olan moda anlayışı çerçevesinde alışveriş alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Etkinlikte KTÜ’den Prof. Dr. Hülya Kalaycıoğlu “Orman, Orman Ürünleri, Sürdürülebilirlik ve Hayatımızdaki Önemi” konusunda gençleri bilgilendirdi. RTEÜ’den Prof. Dr. Ülgen Aytan ise “Mikroplastiklerin Yolculuğu: Karadeniz’den Antarktika’ya” adlı sunumunda dünyanın güney ucundan güncel deneyimlerini gençlerle paylaştı. Özellikle Prof. Dr. Ülgen Aytan’ın güncel görsellerle aktardığı Antarktika deneyimleri öğrencilerden yoğun ilgi gördü. GELECEĞİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ İnsanlığın her türlü yaşam fonksiyonlarıyla dünya iklimini zorlar hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Hülya Kalaycıoğlu, “İklim değişikliğinin sebebi yaşam süreçlerinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetler. Geleceği düşünmüyormuşçasına hareket ediyoruz. Dünya da küresel ısınma, sel, deprem, yanardağ patlamaları şeklinde bize tepkiler veriyor. Geleceğimiz için toprağı, havayı ve suyu korumak zorundayız. Eğer tüm dünya Türkiye gibi yaşasaydı, dünya gibi bir buçuk gezegene ihtiyacımız vardı, çünkü çok temiz yaşamıyoruz. Yaşadığınız ortamda işlenmemiş bir parça çam bulundurun, havanın temizlenmesini sağlar. Plastik ve pvc doğramalardan uzak durun. Ulaşım alışkanlıklarınızı değiştirin; yürüyün, toplu taşıma aracı ya da bisiklet kullanın. Kartalkaya’daki yangının sebebi ahşap değildir. Karbonlaştırılan ahşap malzeme yanmaz; evlerinizi ahşap malzemeden inşa edin” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Ülgen Aytan ise deniz okuryazarlığımızın çok düşük olduğunu belirterek, “Okyanus ve deniz; manzaradan, yüzmeden, balıktan çok ötede bir gerçek. Gezegen için çok kritik önemi var; soluduğumuz havanın yüzde 50’den fazlası okyanuslardan geliyor. Plankton ekolojisi çok önemli; iklimimizi okyanuslar regüle ediyor” dedi. Aytan şöyle devam etti: BUZULLARDA BİLE MİKROPLASTİKLER VAR “Plastik poşet 1960’lı yıllarda ilk olarak keşfedildiğinde ormanları koruma amacı taşıyordu ama gelecekte çok büyük bir felakete yol açabileceği öngörülemedi. Bugün üretilen plastiğin yüzde 50’sinden fazlası tek kullanımlık. Geri dönüşüm maalesef yüzde 8’ler civarında. Kullandığınız her eşyada, dokunduğunuz her yerde ağırlığı 400 milyon tona ulaşan plastikler var. Her türlü nihai kirleticinin ulaştığı ortam olduğu için denizler kritik öneme sahip. Plastik atıklar genel iklim ve denizel canlılar için büyük tehlike oluşturuyor. Balıkların midesinde en çok sentetik fiberlere rastlıyoruz. Özellikle alışveriş yaparken tekrar düşünelim; nitekim giydiklerimiz ve tükettiklerimizle doğrudan bir plastik kapanı içerisindeyiz. Yaşarken de sürekli mikroplastik üretiyoruz. Antarktika’daki buzullar içerisinde mikroplastiklere rastladık. Bunlar erimeyi de hızlandırıyor. Plastiklerle mücadelenin yolu onu reddetmektir. Reddedemiyorsanız azaltın, azaltamıyorsanız ger dönüştürün” önerilerinde bulundu. Daha sonra Antarktika turu çerçevesindeki deneyimlerini katılımcılarla paylaşan başarılı bilim insanının heyecan uyandıran görüntülü ve videolu sunumu büyük beğeni toplarken Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu ise yaptığı teşekkür konuşmasında şunları söyledi: “Bugün burada faydalı bir sunum serisini izledik. Gerçekten izlediğimiz sunumlar hayatın ta kendisi ile ilgili, yani su, çevre, orman… Hepsi birbiri ile çok yakın ilişkili olan kavramlar. Hayat bunlarla kaimdir, bunlarla devam ediyor ama belki hiç farkında olmadığımız en önemli nimetler de bunlar. Her saniye bunları tüketiyoruz ama neyi tükettiğimizin nasıl tükettiğimizin bunun sonucunda neyle karşılaşacağımızın farkında olmadığımız belli. Su, çevre ve orman sorunları nedeniyle dünyanın yakın gelecekte ne büyük tehditlerle karşı karşıya kalacağını öğrenmiş olduk. Bu tür programların tüm kurumlar tarafından bilinç oluşturmak için çok yoğun şekilde yapılması gerekiyor. Üniversite olarak biz bu konuya büyük önem veriyoruz. Bize destek veren Sıfır Atık Koordinatörü Nazihan hocamıza ve ekibine teşekkür ediyorum. Bizlere bugünkü sunumda önemli farkındalık parametresi oluşturan kıymetli konuşmacılara kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.” Kübra Tekin ve Rümeysa Var adlı TRÜ Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümü son sınıf öğrencilerinin TÜBİTAK destekli 2209-A kodlu Sıfır Atık konulu projelerinin sunumunun yapıldığı etkinlikte su tasarrufu, ağaç sevgisi, sıfır atık bilinci ve çevre duyarlılığı konularına değinildi.. Sunum yapan öğrencilere Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürü Uğur Korkmaz tarafından teşekkür belgesi takdim edilerek üniversitemiz tarafından hazırlanan hediyeler verildi. Program akışında Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencilerince farkındalık kazandırmak amacıyla hazırlanan video gösterileri yüzlerde tebessüm oluşturdu. Konferansa katkıda bulunan hocalara da birer teşekkür belgesi, rozet ve fidan hediye edildi. Etkinlik sonunda Trabzon Orman Fidanlık Müdürlüğünden temin edilen fıstık çamları katılımcılara dağıtıldı.

Trabzon Uluslararası Öğrenci Derneği (TÖDER), Evrensel Hâfızlar Derneği Trabzon Şubesi (EHAD), İl Müftülüğü ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ile Trabzon Üniversitesi (TRÜ) arasında Hafız Kardeşliği protokolü imzalandı. Söz konusu protokol ile Trabzon’da hafızlık eğitimi gören uluslararası öğrencilere rehberlik desteği sağlanarak karşılıklı kültür alışverişi sağlanması konusunda 5 kurum ve kuruluşun temsilcileri iş birliği yaptı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’nde gerçekleştirilen organizasyonla “Hafız Kardeşliği Programı” adlı protokolü imzalayan paydaşlar, Trabzon’da hafızlık öğrenimi gören uluslararası öğrencilerin önemine dikkat çekerek gençlerin kendilerini geliştirme, ülkelerini ve kültürlerini tanıtma, kurslarda öğrenim gören öğrencilere rehberlik etme, genel uyumlarını artırma, ülkemizdeki hafızlık geleneği ve eğitimi hakkında bilgilendirme amacı taşıyan iş birliği anlaşmasını gerçekleştirmiş oldu. Hafız Kardeşliği  Protokolünü Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, TÖDER Başkanı Abdülkadir Yılmaz, EHAD Başkanı Seyfullah Hacıfettahoğlu ile Trabzon İl Müftüsü Selami Aydın imzaladı.

Üniversitemiz Fatih Eğitim Fakültesi ile Karadeniz Kültür ve Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen "Cumhuriyet ve Eğitim" konulu panel büyük ilgi gördü. Cumhuriyetimizin 101. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen programda konuşmacılar demokrasinin Türk tarihi yönünden gelişimine vurgu yaparak dönüşümün en önemli fonksiyonunun eğitim olduğunun altını çizdi. Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde düzenlenen panele; Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu ve Fatih Eğitim Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu’nun ev sahipliğinde 25. Dönem Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu, Ortahisar Kaymakamı Gürkan Demirkale, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, dekanlarımız, müdürlerimiz, akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz katıldı. Programda konuşmacı olarak Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümünden öğretim üyelerimiz Prof. Dr. Ebru Demircioğlu, Prof. Dr. Rahmi Çiçek ve Doç. Dr. Mehmet Akpınar yer alırken, programın moderatörlüğünü Fatih Eğitim Fakültemizin Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu üstlendi. Demircioğlu, Cumhuriyet’in bânisi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle andıktan sonra şöyle konuştu: “Tarihte iki önemli kavram öne çıkar, bunlardan biri eğitim, diğeri değişimdir. Türk tarihinde eğitimin gelişimi Büyük Selçuklu’ya kadar gider. Özellikle Nizamiye Medreseleri bu sürecin önemli kilometre taşlarından biridir. Farklı Türk devletleri ile bu süreç devam etmiştir. Cumhuriyetin laboratuvarı 19. yüzyıldır.” diyerek; programa katılan konuşmacılara ve konuklara teşekkürlerini iletti. Daha sonra Cumhuriyet ve Eğitim konusunu kavramsal çerçevede ele alan Doç. Dr. Mehmet Akpınar, klasik Türk devletinin her döneminde kurultay sisteminin söz konusu olduğunu belirterek, “Bu nedenle demokratik sisteme en yatkın millet biziz. Osmanlı’nın birinci ve ikinci padişahı kurultay kararı ile başa getirilmiştir; Amca Dündar değil de Osman Bey’in devletin başına geçmesine bir heyet karar vermiştir. Dolayısıyla Cumhuriyetin kültürünün izleri, bizim tarihimizde mevcuttu” diye konuştu. Tek partili dönemde eğitimdeki gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Rahmi Çiçek ise şunları söyledi: “Cumhuriyetle başlayan dönüşümlerin en önemlisi eğitimdir. Mustafa Kemal, gittiği her şehirde bir okulu ziyaret etmiştir. O’nun veciz özdeyişindeki gibi; ‘eğitim savaşını kaybedersek daha önce verdiğimiz tüm savaşları kaybetmiş oluruz.’ Siyaset rüzgâra göre değişebilir; eğitim rüzgâra göre değişmemelidir. 1947’den sonra Batı’ya bakmaya başladık. Doğru olan; Cumhuriyet’in kurucu felsefesine bakmamızdır.” ‘Cumhuriyet ve Atatürk Döneminde Kadın’ konusunda sunumda bulunan Prof. Dr. Ebru Demircioğlu ise “Atatürk’ten önce resmi nikâhı olmayan, vapurda eşiyle birlikte oturamayan, sinemaya alınmayan kadın figürü vardı. O’nun kararlı liderliği ile Türk kadını, hem temel haklarına kavuştu, hem de devlet yönetiminde söz sahibi oldu. Türk kadını Kadınlar Halk Fırkası’nı kuracak bir role kavuştu. Atatürk devrim niteliğindeki kararlarıyla kadını görünür kıldı. Cumhuriyet bir kadın devrimidir” ifadelerini kullandı. Panel sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, panel programında sunum yapan hocalarımıza birer teşekkür belgesi takdim etti.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. yıl dönümü münasebetiyle Üniversitemizde 10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Çelenk Sunma Töreni düzenlendi. Fatih Kampüsümüz içerisinde yer alan Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen törene, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Atilla Çimer, Prof. Dr. Hasan Karal, Prof. Dr. Hüseyin Serencam ve Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman’ın yanı sıra dekanlarımız, müdürlerimiz, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı. Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Çimer’in Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başlayan tören saat 09.05’te sirenler eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Burada bir anma konuşması yapan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Çimer, “Atatürk gibi bir lidere sahip olduğumuzdan dolayı çok şanslı bir milletiz” ifadesini kullanarak “Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 86. yılında dua, rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” dedi. Ulu Önder’in 57 yıllık hayatına birbirinden önemli başarılar sığdırdığını belirten Çimer, “Büyük Atatürk, Harp Akademisinden mezun olduktan sonra o zaman Osmanlı sınırları içerisindeki Şam’da başlayan görevi ile yaklaşık 15 yıl cephelerde görev yaptı. Şam’da, Halep’te, Libya’da, Trablusgarp’a, Balkanlarda, Trakya’da, Bulgaristan’da, Çanakkale'de Muş’ta, Bitlis’te, Diyarbakır’da ve en son kurtuluş hareketini başlatmak üzere Samsun’da, Amasya'da, Erzurum'da ve Sivas’ta bulundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak ‘Türk Milleti’nin bağımsızlığını yine Türk Milleti’nin azmi kurtaracaktır’ ülküsü ve iradesiyle Kurtuluş Mücadelesi’ni başlattı. Askerî başarılarının yanına siyasi alandaki başarılarını ekleyerek bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurdu. Atatürk, dünyanın gördüğü en üstün liderlerden birisidir. Böyle bir lidere sahip olduğumuz için çok şanslı bir milletiz” diye konuştu. Atatürk’ün sanayide, tarımda, eğitimde ve ekonomide yaptığı önemli inkılaplarla 15 yılda küllerinden doğan bir ülke ortaya çıkardığını anlatan Çimer, “Atamız kendi ayakları üzerinde duran, kendi kendine yeten, üretebilen bir ülke kurmuştur. Öngörüsü, vizyonu ve birlikte çalıştığı ekip arkadaşları olmasaydı bugün biz bu üniversitelerde çalışamazdık. Bu törenleri düzenleyemez, arkamızdaki camide ibadetlerimizi yapamazdık. 10 Kasım’da fiziken aramızdan ayrılmış olsa da kendi özdeyişinde olduğu gibi; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet var olacaktır. Atatürk her zaman kalplerimizde yaşayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça ilkeleri ve inkılapları da yaşayacaktır. Hepimiz O’na minnet borçluyuz. Dualarla anıyorum, mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın” dedi. Anma töreni, anıt önünde hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi.

Trabzon Hilton Otel'de düzenlenen "Üniversite Bölüm Tanıtımı ve Kariyer Fuarı" etkinliğine Trabzon Üniversitesi olarak katılım sağladık. Bölgemizdeki eğitim kurumları ile öğrencilere yönelik fuarda üniversiteler bölüm ve birimleri hakkında öğrencileri bilgilendirdi. Birçok üniversitenin yer aldığı organizasyona Üniversitemiz Fatih Eğitim Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Fatih Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ile katıldı. Üniversitemiz standına yoğun ilgi gösteren öğrenci ve misafirler Trabzon Üniversitesi’nin akademik ve idari birimleri ile güncel yapılanması hakkında görevli hocalarımızdan teknik bilgiler aldı. Gün boyunca devam eden fuara farklı bölgelerden katılım gösteren üniversite temsilcileri yükseköğretim kurumları arasındaki iletişim ve rekabet alanlarındaki ilerlemeye katkı sağladı.

6 Şubat (2023) Kahramanmaraş merkezli büyük deprem felaketinin ikinci yıldönümünde Üniversitemizde geniş içerikli bir anma programı düzenlendi. “6 Şubat Depremlerinin İzleri” konulu panelin de yer aldığı programa Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca, Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Çelik, Köprübaşı Kaymakamı Elif Koz, Akçaabat Kaymakamı Yusuf Cankatar, Düzköy Kaymakamı Yunus Polat, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, İl Müftü Yardımcısı Mehmet Cebeci ile il ve ilçe protokol mensupları, idari ve akademik personelimizle öğrencilerimiz katıldı. Programın evsahipliğini Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu ile Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Çimer ve Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman yaptı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından depremde kaybettiğimiz insanlarımızın ruhu için Kur’an-ı Kerim okundu. Daha sonra protokol konuşmaları ve depremle ilgili video gösterimi gerçekleştirildi. İki yıl önce yaşanan asrın felaketinin izlerinin ve acılarının halen tazeliğini koruması nedeniyle, anma ve farkındalık oluşturma amacına yönelik programın temasını ‘6 Şubat Depremlerinin İzleri” şeklinde belirlediklerini belirten Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, günümüzde çevre ve iklim şartlarındaki belirgin değişimler sebebiyle tüm dünyanın doğal afetlerle yaşamayı öğrenmeye çalıştığına vurgu yaptı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca “Türkiye’nin bir deprem gerçeği var. Her an büyük deprem olma ihtimali var. Biz de insanlarımızı bu gibi programlarla eğitmek, binalarımız yenilemek, güçlendirmek ve kentsel dönüşüme önem vermek zorundayız” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, depremlerin engellenemeyeceğini, ancak kayıpların en aza indirilebileceğini belirterek, “Depremlerin bizden aldıklarını unutmayacağız ama aynı hataları da tekrar etmeyeceğiz diye bu salonda birbirimize söz verelim. Deprem gerçekliğine hazır bir gelecek için hep birlikte gayret edelim” çağrısında bulundu. Etkinlikte katılımcıları duygulandıran bir deprem videosu gösterimi yapılmasının ardından Dr. Öğr. Üyesi Galip Usta moderatörlüğünde panel programına geçildi. Panelde öğretim görevlilerimizden Gülseren Günaydın “Fay Hattında Yaşamak: Türkiye’nin Depremselliği”, Dr. Öğr. Üyesi Galip Usta “Kahramanmaraş Depremleri: Dersler ve Tespitler”, Öğr. Gör. İsmail Turgut Pala “Deprem Sahasından Arama-Kurtarma Deneyimleri” konularında sunumda bulundu. Ayrıca Trabzon İl Sağlık Müdürlüğünden Dr. Birkan Can ve Bilim Uzmanı Mustafa Bilgin tarafından “Deprem Sahasından Medikal Deneyimler” konulu sunumlar gerçekleştirildi. Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, programı organize eden, katılımcı ve panelist olarak destek veren herkese teşekkür ederken depremde kaybettiğimiz öğrencilerimize ve vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diledi. Anma programı sonunda Vali Yıldırım, konuk Kaymakamlar ve Rektörümüz etkinlikte görev alan akademisyenlerimize birer teşekkür belgesi verdi.

Ülkemizin siber güvenlik uzmanı ihtiyacının karşılanması amacıyla üniversite öğrencilerinin potansiyel yetenekleri tespit ederek değerlendirme hedefi taşıyan Siber Vatan programına Üniversitemiz de katıldı. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı ile Üniversitemiz arasında işbirliği protokolü imzalandı. Siber Güvenlik Eğitimi İşbirliği adını taşıyan protokol Üniversitemiz Senato Salonunda imza altına alındı. Kalkınma Ajansları Siber Vatan Programı çerçevesinde hazırlanan modülde yükseköğrenim öğrencilerinde farkındalık oluşturmak ve yetenekli gençleri programa dahil etmek gibi başlıkların yer aldığı açıklandı. Üniversitemiz adına Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı adına Ajans Genel Sekreter Kemal Akpınar tarafından atılan imzalarla Siber Güvenlik Eğitimi İşbirliği "Siber Vatan" Protokolü sağlanmış oldu. İki kuruluşu kapsayan resmi işbirliğinin ardından yapılan ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Dünya ölçeğinde siber güvenlik alanında önemli sayıda insan kaynağına ihtiyaç var. Güvenlik tehditleriyle baş etmede ilgili fakültelerimizin, robotik kodlama ve yapay zeka merkezlerimizin akademik etkinliği büyük olacak. Program, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı işbirliğinde Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Trabzon Üniversitesi bünyesinde uygulanacak. Siber Vatan Programı eğitimlerin yanında teknik geziler, usta-çırak buluşmaları, konferanslar, mentor firmalarla birebir çalışmalar ve yarışmalar gerçekleştirilecek. Ajans ile TRÜ arasındaki protokolle, siber sistem ve güvenlik donanımları konusunda üniversite gençliğinde farkındalık oluşturularak çalışma yürütülecek. Bu alanda yeteneği bulunan öğrencilerin tespiti ile Siber Vatan programına katılmaları sağlanacak."

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle Üniversitemizde anma programı gerçekleştirildi. Vatan kahramanlarının kanlarıyla yazdığı kurtuluş destanının 110. yıl dönümü ve aziz şehitlerimizi anma içerikli program kapsamında panel düzenlendi. Prof. Dr. Ebru Demircioğlu’nun “Çanakkale Ruhu”nu Dr. Öğr. Üyesi Nurettin Çakıcı’nın “1. Dünya Savaşında Çanakkale Cephesi”ni anlattığı panelin moderatörlüğünü Üniversitemiz Fatih Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Akpınar üstlendi. Mahmut Goloğlu Kültür Merkezindeki programa Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, Akçaabat Belediye Başkan Yardımcısı Cevdet Bayraktar, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Atilla Çimer, Prof. Dr. Hasan Karal ve Prof. Dr. Hüseyin Serencam’ın yanı sıra Genel Sekreter Doç. Dr. Ufuk Töman, dekan ve müdürlerimiz ile akademisyen ve öğrenciler katıldı. Şehitler için saygı duruşunda bulunan katılımcılar ardından İstiklal Marşı’nı okudu. Panel bölümünde ilk olarak ‘1. Dünya Savaşı Yıllarında Çanakkale Cephesi’ konulu sunumuyla Dr. Öğr. Üyesi Nurettin Çakıcı konuştu: “Çanakkale’de gerçekleşen atalarımızın var olma muharebelerini sözlerle anlatmak zor. 18 Mart kahramanlığını bir zaman dilimine sığdırmak daha zor. Sanayi Devrimi ile birlikte Batı ülkeleri sömürge faaliyetlerini artırdı. Avrupa’da ortaya çıkan bu akımın nedeni hammadde ve pazar ihtiyaçlarını karşılamaktı. Bu kapsamda ‘hasta adam’ olarak niteledikleri Osmanlı toprakları son derece cazip bir seçenek sunmaktaydı. Bu anlamda Batı’nın amansız ve topyekün saldırılarla aslında Rusya’nın hububat ve üretim kaynaklarına ulaşmayı planladığını değerlendiriyorum.” Oditoryumu tıklım tıklım dolduran öğrencilerin bazılarının sonuna kadar ayakta takip ettiği anma programında Çanakkale Ruhu’nu anlatan Prof. Dr. Ebru Demircioğlu ise şunları kaydetti: “Çanakkale müdafaasında Churchill Türkleri gazla yok etmeyi planlıyordu. Her zaman denizden karaya doğru esen rüzgar o gün bir anda karadan denize esmeye başlamıştı. Hz. Peygamberimizin dediği gibi; Allah bizimledir! Sonra Türklerle değil Allah’la savaşarak kaybettiklerini söylemiştir. Çanakkale, kendi cenaze namazını kılanların destanıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün askerine savaşmayı değil ölmeyi emrettiği topraklardır. Yaşatmak izin yaşamaktan vazgeçenlerin zaferidir.” Panelin moderatörü Prof. Dr. Mehmet Akpınar, 1.Dünya Savaşı dönemi ile ortaya çıkan sanayi devriminin acımasız bir sömürü sürecine dönüştüğünü söyleyerek, “Batı kültürünün temeli olan sömürgeciliğin ortaya çıkardığı acımasız gerçek, insanlığın ortadan kaldırılacağı bir savaş dönemine geçiş gerçekliğidir. Biz Türkler tarihin her döneminde varız. Mevlana gibi hoşgörülüyüz. Yunus gibi severiz. Ama bize meydan okuyanları da tarih sahnesinden sileriz. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere atalarımızdan emanet aldığımız vatanı yarınlara bu gençlik taşıyacaktır” dedi. Etkinlik sonunda bir teşekkür konuşması yapan Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, “Bilgi ve milli ruh dolu bu panelimizi teşrif ettiğiniz için hepinize şükranlarımı sunuyorum. Sunumlarıyla programımıza katkı veren hocalarımıza teşekkür ediyorum. 110 yıl önce Çanakkale’de kazanılan zaferi bize armağan eden şehitlerimizi minnetle anıyorum. Bugün aynı milli ruh içerisinde, vatanımız, bayrağımız, milletimiz, devletimiz uğrunda savaşmış bütün şehitlerimizi de rahmetle anıyorum. Gazi olup sonradan hayatlarını kaybetmiş olanlara rahmet diliyorum” diye konuştu. Etkinlik sonunda programlara katkı sağlayan akademisyenlere Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu tarafından teşekkür belgesi verildi. Ayrıca Rektörlük binası altındaki yeşil alanda Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu Öğrenci Kulübü üyeleri, 18 Mart şehitleri anısına fidan dikimi yaptı. Yaban Elması fidanı dikim törenine katılan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Atilla Çimer, Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Prof. Dr. Melike Kurtaran Çelik ile Turizm Kulübü Başkanı Harun Besler’e teşekkür etti. Törene çok sayıda akademisyen ve öğrencimiz destek verdi.

Bu yıl sekizincisi düzenlenen Uluslararası Akademik Spor Araştırmaları Kongresinde Üniversitemiz de paydaş kurum olarak yer aldı. Spor Bilimleri Fakültemiz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Akın Çelik’in başkanı olduğu Akademik Spor Araştırmaları Derneği tarafından organize edilen ve üç gün süren kongrede Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ortahisar Belediye Başkanvekili Murat Özçilingir, Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Gençlik ve Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci bir araya geldi. Kongre açılışında protokole ve kalabalık yerli-yabancı akademisyen grubuna hitaben bir konuşma yapan Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, sporun dostluk, kardeşlik ve barış ruhuna vurgu yaparken şunları söyledi: “Trabzonumuz ve Üniversitemiz için özel önem arz eden bu kongrenin Trabzon’da düzenlenmesinin mimarı olan derneğe, başkanı hocamız Sayın Prof. Dr. Sayın Akın Çelik’e, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dünyanın zorlu bir dönemden geçtiği bugünlerde; sporun birleştirici iklimi sathında bu kongrenin adalete, barışa, saygıya, sevgiye ve ortak vicdana vesile olmasını diliyorum. 1 yıldan beri Ortadoğu’da, Gazze ve Filistin’de başlayıp bölgeye yayılma eğilimi gösteren İsrail’in sınır tanımaz katliamını buradan bir kere daha tel’in ediyorum.” Konuşmaların ardından kongre organizasyonunda emeği geçenlere plaket verildi ve oturumların belirlenmesinden sonra seri sunumlar gerçekleştirildi. Üniversitemize ve Rektörümüze teşekkür eden Prof. Dr. Akın Çelik, heyet olarak kongre sonunda yazılı bir rapor hazırlayarak dünya spor kamuoyuna sunacaklarını bildirdi.

Üniversitemiz bünyesindeki Akademisyenler Türk Halk Müziği Topluluğu müzikseverlere muhteşem bir Türk Halk Müziği ziyafeti verdi. “Gönül Vurgun Yedi” temalı konser tamamı eğitimcilerden oluşan saz ve solist grubu tarafından seslendirildi. Ana Kampüsümüz içerisindeki Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde verilen akşam konserini akademisyen ve idari personelimizle öğrencilerimiz ve çok sayıda müziksever beğeniyle dinledi. Şef Öğr. Gör. Köksal Ayşan müzikal yönetimi, Prof. Dr. Taner Altun koordinasyonu, Arş. Gör. Dr. Aybüke Baştürk ise konserin sunumunu gerçekleştirdi. Bağlama, kabak kemane, kemençe, perküsyon, kaval, klasik gitar ve basgitar eşliğinde seslendirilen birbirinden güzel Anadolu türküleri ile konser programı adeta müzik şölenine dönüştü. Programın ilk bölümünde koro sahne alırken ikinci bölümde solo Türk Halk Müziği performansları sergilendi. BASAMAKLAR BİLE DOLDU Konsere adını veren, güftesi Dursun Ali Akınet’e, bestesi Arif Deryal’e ait “Gönül Vurgun Yedi” türküsü ile birlikte 12 parçayı başarıyla seslendiren korist ve solistler büyük beğeni topladı. Neşet Ertaş, Veysel Şatıroğlu, Süleyman Kotan ve İbrahim Can gibi usta isimlerden seçilen türkülerle konser Anadolu mozaiği motifleriyle bezendi. Halk Müziği gecesinde Kırıkkale, Niğde, Mersin, Sivas, Kırşehir, Aydın, Erzincan, Urfa ve Trabzon yörelerinden türküler seslendirildi. Azeri eserlere de yer verildi. Salonu merdiven basamaklarına kadar dolduran her yaştan müziksever program boyunca türkülere eşlik etti. Program sonunda ise konsere emeği geçenlere çiçek takdim edildi. Türkü dostları da performans, icra ve yorumlarıyla beğeni toplayan akademisyenleri alkışlarıyla taltif etti.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Üniversitemiz Merkez Fatih Kampüsünde çelenk sunma töreni düzenlendi. Törene Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Atilla Çimer ve Prof. Dr. Hüseyin Serencam, Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman, dekanlarımız, daire başkanlarımız, müdürlerimiz, akademik ve idari personelimizin yanı sıra öğrencilerimiz katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende daha sonra Atatürk anıtına Rektörümüz tarafından çelenk sunumu gerçekleştirildi. Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu burada yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in sadece bir yönetim şekli değil, yaşam biçimi olduğunu belirterek, Milletimizin Cumhuriyet’le elde ettiği kazanımlara dikkati çekti. Cumhuriyetimizin bânisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bağımsızlık mücadelemizde canlarını ortaya koymuş geçmişlerimize rahmet dileyen Rektörümüz, törene katılımlarından dolayı tüm akademisyen, personel ve öğrencilerimize de teşekkür etti.

Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Süleyman GÜR ve Doç. Dr. Şenol SAYLAN’ın “Kültürel Miras Bilinci: El Yazmaları'' başlıklı proje önerisi Avrupa Birliği Erasmus+ Hibe Programı (Erasmus+ KA1) kapsamında desteklenmeye hak kazanmıştır.    Projesi desteklenen akademisyenlerimizi ve ekibini kutlar, başarılarının devamını dileriz. Proje Ekibi: Doç. Dr. Süleyman GÜR (Yürütücü) -Trabzon Üniversitesi  Doç. Dr. Şenol SAYLAN (Koordinatör)- Trabzon Üniversitesi Doç. Dr. Selim DEMİRCİ (Araştırmacı) - Trabzon Üniversitesi Doç. Dr. Eyüp ÖZTÜRK (Araştırmacı) - Trabzon Üniversitesi Öğr. Gör. Ahmet Cevdet KARACA (Araştırmacı) - Trabzon Üniversitesi

Üniversitemiz ile Trabzon Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü arasında ‘Emekliler Yılı’ kapsamında emekliye öncelik ve ayrıcalık tanıyan bir iş birliği protokolü imzalandı. Üniversitemiz Senato Salonu'nda gerçekleşen Protokol İmza Töreni'nde Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu ve Trabzon Sosyal Güvenlik İl Müdürü Erdem Akbay yer aldı. Üniversitemiz ile Trabzon Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından imzalanan protokol ile emeklilere, üniversitemizin sunduğu pek çok hizmet ve etkinlikten ücretsiz veya indirimli olarak faydalanma imkânı sağlanacak. Eğitim programları, sosyal tesisler ve spor olanakları gibi birçok alanda emeklilere özel ayrıcalıklar sunan bu kapsamlı iş birliğinin detayları ise şu yükümlülüklerden oluşuyor: Taraflar, protokol kapsamında iş birliği içinde çalışacak ve etkinlikleri en iyi şekilde gerçekleştirmek için gerekli destek ve kolaylıkları sağlayacak. Protokol ile Üniversitemiz, emeklilere yönelik çeşitli eğitim programları ve sosyal olanaklar sunmayı taahhüt ediyor. Bunlar arasında, “Üçüncü Yaş Üniversitesi”, “Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi” ve “Sürekli Eğitim Merkezi” programlarının açılması veya mevcut programların genişletilmesi bulunuyor. Alanında uzman olan emeklilerin yükseköğretim kurumlarında kendi alanıyla ilgili programlarda ders verebilmesine, bilgi ve deneyim paylaşımında bulunabilmesine öncelik tanınması ve gerekli kolaylığın sağlanması ve yaygınlaştırılması da Üniversitemiz yükümlülükleri arasında yer alıyor.  Protokol kapsamında emeklilere yönelik çalıştay, panel, sempozyum ve konferanslar gibi akademik toplantılar düzenlenecek.  Yabancı dil eğitim programları ve uzaktan eğitim programları da ücretsiz veya indirimli olarak sunulacak. Ayrıca, üniversitenin spor tesisleri ve kütüphanelerinden emeklilerin faydalanabilmesi için kolaylık sağlanacak. Emeklilere sağlanan ayrıcalıklar ve düzenlenecek faaliyetlerle ilgili bilgilendirmeler SGK İl Müdürlüğü tarafından yapılacak. Bu bilgilendirmeler, “Emekliler Yılı” kapsamında hazırlanan internet sitesi, mobil uygulamalar ve diğer iletişim kanallarında yayımlanacak. Üniversitemiz ile iş birliği içinde çalıştay, panel, sempozyum ve konferans gibi etkinliklerin duyurulması, fiziki mekân temini ve konuşmacı sağlanması gibi konularda SGK İl Müdürlüğü tarafından destek verilecek. Protokol ile emeklilerin hayat kalitesini artırmak ve onların topluma daha aktif bir şekilde katılımlarının sağlanması hedefleniyor.

Üniversitemiz Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Yeşilay Trabzon Şubesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü paydaşlığında düzenlenen etkinliklere katılmak üzere Trabzon’a gelen Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç konferans programında öğrencilerimizle buluştu. “Gönüllülük Faaliyetleri ve Yeşilay” konulu konferansta konuşan Dinç, bağımlılıkla mücadelenin milli bir mesele olduğunu söyledi. Fatih kampüsümüz içerisindeki Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hüseyin Serencam’ın yanı sıra Yeşilay Trabzon Şube Başkanı Işıl Demir Güner, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fatma Zehra Aydın, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürümüz (Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi) Dr. Öğr. Üyesi Recep Çolak, Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörümüz Dr. Öğr. Üyesi Fatma Dilek Şeker, Genç Kızılay İl Üniversiteler Başkanı Muhammed Ali Yıldız, akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz ile birlikte kalabalık bir misafir grubu katıldı. Konferansta çevre okullardan gelen liseli öğrenciler de yer aldı. Yeşilay faaliyetlerine katılma ve gönüllülük duygularının geliştirilmesi amacıyla düzenlenen konferansta kısa bir selamlama konuşması yapan Dr. Öğr. Üyesi Recep Çolak, Yeşilay’ın insanı bütün kötü alışkanlıklardan arındırma misyonu gereğince ‘beşerin saadetini temel alan’ 105 yıllık bir kuruluş olduğunu belirterek gönüllülük faaliyetlerinin önemine değindi. Yeşilay olarak bağımlılıklarla mücadelede önemli aşama kaydettiklerini anlatan Doç. Dr. Mehmet Dinç, insanlığın ve özellikle gençliğin bağımlılıkla ilgili büyük sorunlar yaşadığını ifade ederek, “Bağımlıysanız bundan kurtulmak için hemen danışma merkezlerimize gelin. Kimsenin haberi olmayacak, hiç çekinmeyin. Her türlü terapiyi vereceğiz. Her konuda yanınızda olacağız ve her şey aramızda kalacak. Bağımlı değilseniz o zaman gönüllü olun, gelin bize yardımcı olun” dedi. Yakın geçmişte İstanbul-Fatih’te başlattıkları ‘Yeşilay Bağımsızlık Seferberliği’ni Trabzon’da güçlendirmek için yola çıktıklarını vurgulayan Dinç, “Genç Yeşilay faaliyetlerimizi tanıyın, etrafınızda bağımlı bir insan varsa bize ulaştırın. Yeşilay’a katkı sağlayın. Bağımlılık, insanın başına gelebilecek en kötü şeydir. Bedeniniz aleyhinize çalışıyor. İçinize bir düşman sokuyorsunuz ve içeriden sizi yiyip bitiriyor. Zihninizi bozuyor. İdrak yeteneğinizi hırpalıyor. Ruhunuzu bozuyor. Derin bir üzüntü ve perişanlık oluyor. Peşinden dalga dalga pişmanlıklar geliyor. En sevdikleriniz sizden uzaklaşıyor. Hatta onlara zarar vermeye başlıyorsunuz. En sonunda herkes sizi sevmeyi bırakıyor ve siz de kendinizden nefret etmeye başlıyorsunuz. Hayat yük olmaya başlıyor. Bağımlılık deyince sadece uyuşturucu bağımlılığını düşünmeyin; birçok bağımlılık var. ‘Arkadaşlarla takılıyoruz…’ Hayır takılmayın, geri dönemezsiniz. Bu mücadele memleketimiz için önemli. Kızılderililer, Aborjinler, Afrikalılar sömürgeci emperyalistlerin işgaline uğradıktan sonra bağımlılığa itildiler. Şimdi bağımlılıktan kurtulamıyorlar ve işgal kalıcı oluyor. Bağımlılıkla mücadele milli bir meseledir” diye konuştu. Gençlerin Yeşilay’ın Çukurçayır’daki Danışmanlık Merkezi (YEDAM)’a her zaman ulaşılabileceğini belirten Dinç, merkezin 115 numaralı telefonunu aramaktan çekinmemelerini ve ‘Yeşilay Bağımsızlık Seferberliği’ne destek vermelerini istedi. Konferansın ardından bir teşekkür konuşması yapan Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, “Yeşilay, Cumhuriyetin 105 yıllık mazisi olan en temel kuruluşlarından biridir. Her zaman halkımızın yanında olmuş bir kuruluşumuzdur. Yeşilay’ın faaliyetleri ile ilgili olarak Sayın Genel Başkanımızın yaptıkları sunumlar, duyarlılığımızı ve farkındalığımızı daha da artırmıştır. Vatan savunması sadece sınırları korumakla olmaz. O sınırları savunacak insanların korunması ve sağlıklı birer insan olarak ülkenin ve milletine hizmet etmesi esas olmalıdır. Bu güzel organizasyonda emeği ve katkısı geçen herkese teşekkür ediyorum. Sayın Genel Başkanımızı Üniversitemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumu belirterek, şahsım ve Üniversitem adına kendilerine teşekkür ediyor, seçkin heyetinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi. Program sonunda konuk konuşmacıya Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu tarafından teşekkür belgesi ve çeşitli hediyeler takdim edildi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 29. Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şentop’un konuşmacı olarak katıldığı “Hayat, Siyaset ve Hukuk” konulu konferans Üniversitemiz Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Avrupa’nın hiçbir zaman insan haklarından yana olmadığını belirten Şentop, “Yeni Dünya’da hukukun ve barışın kodları yine Türkiye’nin elindedir” mesajını verdi. Üniversitemiz Merkez Fatih Yerleşkesindeki Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa eski bakanlardan Mehmet Cahit Turhan, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, önceki dönem milletvekillerinden Av. Salih Cora, Av. Ayşe Sula Köseoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir KADAKAL, ilçe kaymakamları ve belediye başkanları, idari ve mülki amirler ile dekanlarımız, müdürlerimiz, öğrencilerimizden oluşan kalabalık bir dinleyici topluluğu katıldı. Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu’nun ev sahipliğini üstlendiği programda Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Hasan Karal, Prof. Dr. Hüseyin Serencam ve Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman da hazır bulundu. Programın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, “Hukuk, sadece bir disiplinin adı değil; aynı zamanda insan haklarının, özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin teminatıdır. Hukukun üstünlüğü sadece bir yönetim ilkesi değil, hayatın kendisinin güvence altına alınmasıdır. Siyaset ise hukukun uygulanabilirliğini ve etkinliğini şekillendiren bir süreç olup bireylerin ve toplumların kaderini belirleyen önemli bir mekanizmadır.  Bir toplumda hukuk ne kadar güçlü olursa siyaset o kadar sağlıklı işler” ifadelerini kullandı. Daha sonra kürsüye gelen Gazi Meclis’in 29. Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop devlet denilen yapının bizatihi hukuktan ibaret olduğunu söyleyerek, “Hukukun üstünlüğünü ayetlerde net olarak görebiliyoruz. Osmanlı’da adaletin nasıl sağlandığını da buradan anlayabiliyoruz. 20. Yüzyılda Avrupa yeni bir tarih yazdı; kendi koydukları kuralların evrenselliğini, dünya tarihini tamamen kendilerinin yönettiklerini ve domine ettiklerini öne sürüyorlar. 1. ve 2. Dünya savaşında 100 milyonun üzerinde insan öldürenler kendileriydi. Dünya dibe doğru gidiyor. Türkiye böyle bir coğrafyada fiziki olarak güvenli bir ada; kültürel anlamda da güvenli bir ada. Dünyada barışı tesis edebilecek kodlara sahibiz. Bunu da gençliğimizle başaracağız” diye konuştu. Öğrencilerimizin yoğun ilgi gösterdiği program sonunda Prof. Dr. Mustafa Şentop, protokol üyeleri ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Konferans sonrasında beraberindeki heyetle Rektörlüğümüzde ağırlanan Şentop, kampüsteki gençlerle sohbet etti. Etkinlik, Rektörümüz tarafından Prof. Dr. Mustafa Şentop’a günün anısına hediye takdim edilmesiyle sona erdi.

Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen Türkiye Hadis İhtisas Toplantısı, 1-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Turan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yoğun ilgi gören programın açılış törenine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Bölge Adliye Mahkemeleri Başsavcısı Mustafa Yalçın, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Yüksel Gülay, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Trabzon İl Müftüsü Selami Aydın, KKTC Trabzon Başkonsolosu Erek Çağatay, mülki ve idari erkân, STÖ temsilcileri ile Türkiye’nin farklı İlahiyat Fakültelerinden gelen 200’e yakın akademisyen ve araştırmacı iştirak etti. Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu'nun, rektör yardımcıları Prof. Dr. Atilla Çimer, Prof. Dr. Hasan Karal, Prof. Dr. Hüseyin Serencam ve Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman ile birlikte ev sahibi olarak yer aldığı toplantı Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu, “Hadisler Resul-i Ekrem döneminden itibaren muhtelif yollarla büyük bir titizlikle kaydedilmiş ve bu süreçte yapılan tenkit çalışmaları tasnifte etkin rol oynamıştır. Sağlam ve güvenilir dini bilgiye ulaşmak amacıyla üzerinde titizlikle durulan hadis tenkidi, aslında Peygamber Efendimiz’e izafe edilen hadislerin güvenilirliğini belli kıstaslarla değerlendirme faaliyetidir. Zayıf ya da uydurma olan hadisleri ayrıştırmak suretiyle nesilden nesile doğru şekilde aktarılmasında bu toplantılar çok değerlidir. Programımızın genelde hadis ilmine, özelde hadis tenkidi konusuna ışık tutacak yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına vesile olması temennisiyle toplantının gerçekleşmesi için maddi manevi katkı veren, katılan herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Yüksel Gülay; İslâm medeniyetinin temellerinden olan Hadis İlmi’nin, asırlardır Kur’an-ı Kerim’in doğru anlaşılması, yorumlanması ve uygulanması sürecinde yol gösterici bir kılavuz olduğunu dile getirerek doğru bilgiye ulaşmanın ve güvenilirliği ölçmek için yapılan hadis sempozyumlarının önemine işaret etti. Vali Aziz Yıldırım ise Hadislerin İslam’ın temel kaynaklarından biri olarak, İslami ilimlere ışık tuttuğunu ve hadis tenkidinin doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak adına kritik bir önem taşıdığını vurguladığı konuşmasında; “Hadis Tenkidi ve Sorunları” başlıklı bu toplantının, İslami ilimlerin ve hadis araştırmalarının geleceği adına yeni ufuklar açacağına ve önemli tartışmalara zemin hazırlayacağına inandığını belirterek, toplantının gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Hadis Tenkîdi ve Sorunları konulu programın açılış konferansını sunan önceki Diyanet İşleri Başkanı, İslâm Düşünce Enstitüsü ve Uluslararası İslâm Düşünce Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Filistin halkının zafere ulaşması duasıyla başladığı konuşmasında, Hadis kavramının günümüzde ehil olmaya ağızlara düştüğüne dikkat çekerek “Sosyal medya ortamlarında karikatür krizlerine malzeme taşıyan inşalarla karşı karşıyayız… Maziye ait her şeyi yüceltip günümüze ait her şeyi tahfif edenlerden olmayalım… Bugünün değeri makamlarda değil, hadise gerçek anlamda saygı göstermektedir, onu doğru takdim etmektedir” dedi. Ayrıca Tecdid ve ictihadın günümüz sorunlarına cevap vermek için zorunlu bir amel olduğunu belirten Görmez bu eylemin de meşruiyetini hadisten aldığını ifade etti. Toplam dört oturum halinde sunum, müzakere ve katılımcıların görüş ve düşüncelerini beyanlarıyla gerçekleşen programın değerlendirme ve kapanış oturumu Rektörümüz Prof. Dr. Emin Âşıkkutlu başkanlığında tamamlandı. Bu oturumda Prof. Dr. Bekir Kuzudişli, Prof. Dr. Cemal Ağırman, Prof. Dr. Mehmet Özşenel, Prof. Dr. Talat Sakallı ve Prof. Dr. Mehmet Görmez toplantı temasına dair genel değerlendirmelerde bulundu. Programa katılanlara katılım ve teşekkür belgesi verilen toplantı misafirlerin şehir turu ile tamamlandı. Program Üniversitemiz Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (UZEM) tarafından YouTube üzerinden canlı olarak da yayınlandı.

Üniversitemizle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu arasında Girişimcilik Protokolü imzalandı. Senato salonumuzda gerçekleştirilen protokol imza töreninde Rektörümüz Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu ile TOBB Trabzon Kadın Girişimciler Kurulu adına Ahsen Aydın karşılıklı imzalarla protokolü hayata geçirdi. Özellikle gençlerin ve kadınların müteşebbis potansiyelini ortaya çıkararak üretim ve gelişime katılmalarını sağlamak amacıyla geliştirilen Girişimcilik Protokolü Üniversitemizde imza altına alınırken söz konusu iş birliği ile Üniversitemiz Girişimcilik Kulübü tarafından öğretim elemanlarının, personel ve öğrencilerin girişimcilik alanında gelişimlerine destek olunmasının hedeflendiği açıklandı. Protokolün hayırlı olması temennisinde bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, imza törenindeki değerlendirmesinde, “Sürdürülebilir kalkınmanın temel şartlarından birisi kadınların ve gençlerin ekonomiye katılımını sağlayabilmek. Bu protokolle Üniversitemizde girişimcilik ekosistemini artırmaya yönelik çalışmalar yürütülmesini hedefliyoruz. Girişimci kadınlarımız ve gençlerimizden her alanda iddialı müteşebbis hamleler bekliyoruz. Bu hareketliliği ve protokolü de Üniversite olarak destekliyoruz” dedi. Protokolün imza töreninde Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Atilla Çimer, Prof. Dr. Hüseyin Serencam, Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Ufuk Töman ile İletişim Fakültemiz Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Şahin Başfırıncı da hazır bulundu. TOBB Trabzon Kadın Girişimciler Kurulu adına yaptığı konuşmada fakülte, enstitü, yüksekokul, meslek yüksekokulu, uygulama ve araştırma merkezleri ile daire başkanlıklarına bağlı çalışan birimlerde amaca yönelik koordinasyon sağlanacağını belirten Ahsen Aydın, toplumsal katkı ve sürdürülebilir kalkınma amaçları çerçevesinde Trabzon Üniversitesi birlikte ortak projeler organize edeceklerini dile getirerek; “Gençlerin ve kadınların başat olduğu sürdürülebilir kalkınma amaçlarının tanınırlığını ve bilinirliğini artırmak için bir dizi faaliyet düzenleyeceğiz. Ulusal ve uluslararası fonlara yönelik ortak projeler hazırlanması ve başvuruların gerçekleştirilmesini sağlayıp ortak eğitimler, atölye çalışmaları, yarışmalar, toplantı ve paneller düzenlemek suretiyle gençlerimizin ve kadınlarımızın girişimci ruhunu ortaya çıkarmaya çalışacağız.” dedi.

Dünyanın en büyük bilgisayar, yazılım, elektronik ve bilişim firmalarının başında gelen Microsoft’un Suudi Arabistan Projeler Koordinatörü Abdurrahman Bulut, Üniversitemizi ziyaret ederek öğrencilerimizle kariyer söyleşisine katıldı. Trabzon-Vakfıkebirli olan koordinatör, Yapay Zeka ve Gelişen Teknolojiler konulu söyleşide küresel ölçekli şirketlerde çalışma deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken çarpıcı tespitlerde bulundu ve gençlerin kariyer planlamasında iddialı olabilmeleri için sadece yenilikleri takip eden değil, gelişmelerin bizzat içinde yer alan bireyler olmaları gerektiğine vurgu yaptı. Yapay Zeka Kulübümüzün davetlisi olarak geldiği Üniversitemizde uluslararası şirketlerde çalışmanın büyük avantajlarının yanında farklı kültürlerden insanlarla bir arada çalışmanın zorluklarını anlatan Bulut, “Öğrencilerin kendilerini sürekli geliştirme iradesi en önemli unsur. Sosyal iletişim kurmanın önemi ve rekabetteki faydaları çok büyük. Yapay zeka 2050 yılına kadar derinleşerek büyümesini sürdürecek. Yapay zekâ sertifikası veren şirketleri izleyin ve onaylı programlara katılın. Bunların birçoğu ücretsiz ve uluslararası referansa sahipler. Sürekli öğrenmeye ve gelişmelerin içinde olmaya gayret ederek öne geçebilirsiniz” dedi. Gençlerin kariyer planlamasında teknolojinin başat aktör haline geldiğini ifade eden Bulut, “Kariyerinizdeki en önemli eleman disiplin olacaktır. Günlük rutin olarak teknolojik gelişmeleri takip edin ve kendinizi geliştirin” diye konuştu. Bulut, Microsoft bünyesinde de çalışanlara sürekli eğitim verildiğini anlatırken 1 aylık, 3 aylık ve yıllık eğitim planlarının sürekliliğinden bahsetti. Daha sonra öğrencilerin yönelttiği soruları cevaplayan koordinatör, yapay zeka eğitimi veren bölümlerin ve birimlerin orta vadede akademiye de büyük katkılar sağlayacağını kaydetti.  Yapay Zeka ve Robotik Kodlama Merkezimizde gerçekleştirilen programa Abdurrahman Bulut’un yanı sıra Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hasan Karal, Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Köse, Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürümüz Doç. Dr. Ali Kürşat Erümit, konuk akademisyenler ve Yapay Zeka Mühendisliği Bölümü öğrencileri ile kulüp yöneticileri katıldı. Vakfıkebir’li olan Bulut, ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliğinden mezun olduktan sonra 30 yıl bilgi teknolojileri projelerinde yer aldı. Türkiye ve Kanada’dan sonra 12 yıl Microsoft adına Suudi Arabistan’da çalıştı. Programının sonunda Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Cemal Köse tarafından Bulut'a plaket takdim edildi.

Trabzon’un Fethi'nin 563. yıl dönümü törenleri Üniversitemizin de katılımıyla gerçekleştirildi. 15 Ağustos 1461’de Fatih Sultan Mehmed Han (II. Mehmed) komutasındaki ordu tarafından fetholunan Trabzon’un 563. gurur gününde şehrin yöneticileri, askerî erkân, siyasi ve akademik temsilciler ile eğitim ve spor camiasından oluşan kalabalık topluluk bir araya geldi. İlk olarak Fatih Parkı’nda Fatih Sultan Mehmed Anıtı’na çelenk konuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve hep birlikte Fatiha okundu. Ardından kutlama heyeti, öğrenciler, sporcular ve vatandaşlar hep birlikte Meydan’daki resmî tören alanına geçti. 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkındaki resmî törende de Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ve protokol üyeleri, kalabalık vatandaş grubu ile bir araya geldi. TURİSTLER ETKİLENDİ Meydandaki törenleri çok sayıda yerli-yabancı turist baştan sona ilgi ile izleyerek fetih hakkında gençlerden bilgi aldı. Her iki törene Üniversitemizi temsilen katılan Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Hasan Karal anma ve kutlama programlarında hazır bulundu. Törenden önce fetih münasebetiyle düzenlenen müsabaka ve yarışmalarda dereceye giren öğrencilere çeşitli ödüller verildi. Liseli öğrencilerin şiir sunumunun ardından gerçekleştirilen mehter konserine özellikle yabancı turistlerin yoğun ilgisi dikkati çekti. Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı’nın coşkulu konseri program boyunca dinleyenleri mest etti. Kutlamalar Ganita-Sahil mevkiindeki sergi, gösteri, konser, ve Kahramanmaraş caddesindeki fetih yürüyüşü ile devam etti.